| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | general situation i. | genel durum | ||
|
This directive's implementation will clearly worsen the general situation regarding temporary agency work in Finland. Bu direktifin uygulanması Finlandiya'da geçici taşeron işçiliğine ilişkin genel durumu açıkça daha da kötüleştirecektir. More Sentences |
||||
| Genel | general situation i. | genel seyir | ||
| Genel | general situation i. | genel vaziyet | ||
| Genel | general situation i. | genel gidişat | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | assessment of the general situation i. | genel durum değerlendirmesi |
